DOPİN KULLANIMI ÜZERİNE
Anahtar
Sözcükler:
stimülan, doping, androjen, anabolik steroid, kortiko steroid,
Özet
Sporda başarıyı getiren etkenlerden biri Spor ve Tıp biliminin
koordinasyonudur.Bu birlikteliğin amacı sporcu sağlığının korunmasına
performansın fizyolojik boyutlarını geliştirmeye ve gerekli durumlarda
sporcuların rehabilitasyonuna yardımcı olmaktadır.Günümüzde farmakolojinin
yasal olmayan yollardan sporda kullanımı ile problemler ortaya çıkmaktadır.Tüm
dünya ülkelerinde, farmakolojik maddelerin sporda performansın arttırılması
amacı ile kullanmasına karşı çıkmakta ve bunun önlenmesi için tedbirler
alınmaktadır.Türkiye’ de de yurt dışından transfer edilen spor bilimine ait
bilgilerin içine farmakolojiye ait bilgilerde karışmıştır.
Bu çalışmanın amacı ülkemiz sporcularının
performanslarının arttırılması için ilaç kullanıp kullanmadığının
öğrenilmesidir.Anket sonucunda sporcularda %60 oranında ilaç kullanıldığı, ilaç
kullananların yaklaşık %65’inin ilaçlar antrenmanlarının hazırlık döneminde
kullandıkları anlaşılmış ve ilaç kullananların %90’ı kullandıkları ilaçların
yan etkilerini bildiklerini belirtmişlerdir.
Giriş
Günümüzde sportif performansın arttırılmasında bir yöntem
olarak doping kullanımı görülmektedir.Spor ahlakına uymayan ve kullanımı yasal
olmayan doping maddeleri, antrenman biliminde mobilizasyon eşiğindeki %10’luk
koruyucu rezervin daha düşük düzeye indirilmesine yol açmaktadır.Bu eşiğin daha
düşük düzeye indirilmesini sağlayan tek etkende doping kullanımıdır.Yapılan
çalışmalar sonucu kullanılan ilaçların bir sınıflaması yapıldığında;
·
Psikomotor
uyarıcılar, Sempatikomimetik aminler, Merkezi sinir sistemi uyarıcıları,
Narkotik analizler, anabolik steroidler, ve alkol, beta blokerler, kan dopingi,
büyüme hormonları olduğu görülmüştür,Anket uygulaması sonucunda en yaygın
oranda kullanıldığı saptanan anabolik steroidlerin vücut üzerindeki yan
etkilerini incelediğimizde de, Etkileri: Organizmada bazı hormonlar
anabolizmaya yardım ederler ve anabolik proçesleri arttırırlar, bu tür
maddelere anabolizan maddeler denir.Vücutta erkeklik hormonları olarak
tanımlanan testislerden salgılanan androjenler anabolizan özelliğe
sahiptirler.Testesteronun etkileri ikiye ayrılır.Anabolik ve
androjenik.Bunlardan anabolik etki doku yapımı için, androjenik etki ise
erkeklik için geçerlidir.Testosteronun androjenik hızı erkeklerde 7mg/gün,
kadınlarda 1-2 mg/gün’dür.Erkeklerde yaşla bu üretim azalır.Diğer steroidler gibi
testosteron kanda bir globuline bağlı olarak bulunur.Ağızdan uygulanan
testosteron karaciğer tarafından vena portadan alınır.Anabolizan maddelerin
etkisi rotein sentezinin arttırılmasına dayanır ve uygun bir antrenmanla
birlikte kas kitlesi artar.Genital büyüm, larinks hacmi sakal, koltuk altı ve
pobis kıllanması, prostat ve seminal keselerin büyümesi, deri kalınlığı ve ter
bezleri aktivitesi,puberteden önce büyüme ortalama yılda 5 cm. iken, pubertede
testosteron büyüme hızını yılda 8 cm. ‘ye çıkarır.Böbreklerde eritropoetin
sentezi artar, testosteronun bu etkisi erkeklerde daha çok eritrosit
bulunmasına sebep olur.Yan etkileri androjen ve anabolik steroid türü ilaçların
özellikle kadınlar üzerinde, yüzde ve vücudun diğer kısımlarında kıllanma, saç
dökülmesi, ses kalınlaşması, klitoris hipertrofisi, kadınlar ve erkeklerde 4-6.
haftadan başlayarak karaciğer harabiyeti, erkeklerde prostat kanseri, gebe
kadınlarda ilaç kullanılması halinde ana rahmindeki cenin şayet dişi ise doğan
çocuğun çift cinsiyetli olduğu şeklinde deneysel sonuçlar elde
edilmiştir.Androjenlerin bir diğer özellikleri ise vücutta su ve tuz tutulması
sonucu vücut ağırlığında bir artma olmaktadır.Yalnız bu artışı anabolik etkiye
bağlı olandan ayırt etmek gerekir.Yine yüksek dozda ve uzun süreli 17-metil’li androjen veya anabolik
steroid türü ilaç alanlarda karaciğer kanseri veya karaciğerde iç kanama
geliştiği bildirilmiştir.Anabolik etkiliğin bir başka göstergesi protein
anabolizmasının stimülasyonu, çizgili kas kütlesinin erkeğe özgü boyut ve
gelişme çağındaki insan ve deney hayvanlarında somatik büyümenin
hızlandırılmasıdır.
·
Bunun yanı sıra fizyolojik
konsantrasyonlarda glutokokortikoit’lerin kasların çalışma kapasitelerinin
normal düzeyde sürdürülmesi için gerekli olduğu bilinmektedir, ancak yüksek
dozda uzun süren glukokortikoit ilaç kullanmanın protein metabolizması
üzerindeki olumsuz etkisi sonucu çizgili kaslarda erime yapmakta, kas
hücrelerinin elektrolit dengesini ve karbonhidrat metabolizmasının bozulmasına
yol açmaktadır.
YÖNTEM VE BULGULAR
Türkiye’de sporcuların ilaç kullanıp-kullanmadıklarını
tespit etmek, kullanılıyor ise bu ilaçların neler olduğunu, sporcunun bu
konudaki bilgi düzeylerinin ne olduğunu saptamak amacıyla bir anket uygulaması
yapıldı.Anket Manisa ili merkez olmak üzere İzmir, İstanbul ve Ankara illerinde
uygulandı.Ankete katılanların 410’u erkek (%68.33), 120’si kadın (20.0)
olmuştur.Bu toplam 530 anket formu (% 11.66) kendilerine iletilen kişiler
tarafından çeşitli nedenlerden dolayı yanıtlanmadı.Genel olarak ankete verilen
yanıtların sınıflandırılması aşağıdaki gibidir.
* Ankete
katılan sporcuların yaşları:
Kadınlarda x= 19.41
Erkeklerde x= 23.01
*Sporcuların
boyları
Kadınlarda x= 1.70
Erkeklerde x= 1.77
*Sporcuların
vücut ağırlıkları,
Kadınlarda x= 63.25 kg.
Erkeklerde x= 74.67 kg.
*Ankete
katılan sporcuların branşlara göre dağılımı.
Kadınlarda Erkeklerde
Atletizm % 8.3 Atletizm % 31.70
Basketbol % 66.6
Basketbol % 4.87
Eskrim % 8.3 Futbol % 19.51
Judo % 16.6
Judo % 9.75
Halter % 2.43
M.
Tenisi % 2.43
Sutopu ve
Vücut Geliştirme
% 29.26
Sporcuların
Antrenman yaşları,
Kadınlarda x= 7.16 yıl
Erkeklerde x= 9.12 yıl
*Antrenman
döneminde ilaç kullanma.
Kadınlarda %
66.60 Evet % 33.40 Hayır
Erkeklerde %
68.29 Evet % 31.70 Hayır
*Sportif
performansın arttırılması amacı ile ilaç kullanımı,
Kadınlarda %
58.33 Evet % 41.77 Hayır
Erkeklerde %
73.17 Evet % 26.82 Hayır
*Kullanılan
ilaçların steroit yapıda olanların dağılımı,
Kadınlarda (% 58.33’lük grubun)
% 28.57’lik bölümü anabolik steroit,
Erkeklerde (% 73.17’lik grubun)
% 40.00’lık bölümü anabolik steroit,
% 3.40’lık
bölümü anfetamin
türü
ilaç kullandıkları ortaya çıkmıştır.
*İlaç
kullanımına yönelmedeki yönlendirme
Kadınlarda % 83.3’ü antrenörleri tarafından
% 17.7’si doktor ve aile önerisi ile,
Erkeklerde %68.0’ı kendi kararları ile,
% 32.0’ı antrenörleri tarafından
ilaç
kullanımına yöneldiklerini açıklamışlardır.
*Kullanılan
ilaçların etkileri konusunda,
Kadınların %90.0’ı bildiklerini,
Erkeklerin %90.24’ü bildiklerini
belirtmişlerdir.
*İlaç
kullanıma dönemleri ise,
Kadınlarda %80.0’ı
hazırlık döneminde,
%20.0’ı müsabaka döneminde
Erkeklerde %68.75’i
hazırlık döneminde,
%15.62’si müsabaka öncesi dönemde,
%12.50’si müsabaka döneminde,
%3.12’si yarışma esnasında
kullandıklarını
belirmişlerdir.
*Kadınlarda anabolik steroit türü ilaç
kullananlar, kullanım sonrası, kullanım öncesine göre vücut ağırlıklarında
artma olduğunu belirtmiştir.
*Erkeklerde anabolik steroid türü ilaç kullananların
(%40.0’lık grubu) yarıdan fazlasında (56.66’sında)vücut ağırlığında artış
olduğunu belirtmiştir.
*İlaç kullanımı sonrasında fizyolojik ve
psikolojik açıdan farklılık oluşup oluşmadığı sorusuna ise; Kadınlarda %
75.0’lık bir kesim performanslarında değişim olduğunu, dayanıklılık
kapasitelerinin arttığını, geriye kalan
%25.0’lık kesim ise performanslarında belirgin bir değişiklik olmadığını
belirtmişlerdir.Erkeklerde %65.0’lık bir kesim kullandıkları steroit türü
ilaçlar sayesinde kassal hipertrofi, yağ kütlesinin azalması, çabuk kuvvet
potansiyellerinde artış olduğunu belirtmişlerdir. %8.0’lık bir bölümü ise bu
ilaçların sadece psikolojik açıdan kendilerini güçlü, kuvvetli hissettiklerini
ve saldırganlık güdülerinin geliştiğini belirtmişlerdir.Geriye kalan %27.0’lık
bir bölüm ise kullanmış oldukları bu ilaçların bir yararı olmadığını
belirtmişlerdir.
TARTIŞMA
İncelenen
literatür ve elde edilen anket yanıtları ışığında aşağıdaki noktalar ortaya
çıkmıştır;
*Androjen ve anabolik steroid türevi ilaç
kullananlarda vücut ağırlığında artış olası doğaldır.
*Yüksek şiddette kas aktivitesinde bulunan
spor dallarında, örneğin; atletizmin atmalar, vücut geliştirme, halter gibi
spor dallarında özel beslenmeyle nadrojenik ve anabolik steroid kullanımı
görülmektedir.Yapılan anket sonucunda da atma, vücut geliştirme, halter
dallarında sporcularının beslenmelerinin yanı sıra ilaç kullanımına fazla
rağbet ettikleri görülmüştür.
*Anketlere verilen yanıtlarda, sporcular
aeorbik ve anaerobik güç potansiyellerinde artış olduğunu
belirtmişlerdir.Burada sporcunun konuya psikolojik yaklaşımı, branşında birkaç
cm. daha ileri atlaması veya atması, birkaç kg. daha fazla kaldırması, birkaç
salise daha iyi koşması bu düşünceye dayandırılmaktadır.Buna karşılık literatür
taramalarında androjen ve anabolik steroit türü ilaç kullananların laboratuar
testleri sonucunda aerobik ve anaerobik güç kapasitesinde artışa rastlanmadığı
görüşmüştür.
*Özellikle kadın sporcularda oluşan
fizyolojik değişiklikler ise Fox’un incelemelerinde klitoris hipertrofisi,
libidoda artış vücutta kıllanma, saldırganlık, saçlarda dökülme, mensturasyon
siklusunda durma veya azalma, vücudun çeşitli yerlerinde sivilce oluşumuna ait
pozitif sonuçlar açıklanmıştır.
*Anket sırasında laboratuar testlerine de
katılmak isteyen bazı sporcularda serum konsantrasyonlarında total kolestrol
miktarlarının yüksek olduğu
saptanmıştır. Literatür taramalarında da anabolik steroid ve
androjen türü ilaç kullanan sporcuların kullanıma başladıktan sonra 2 ila 3 ay
döneminde total kolestrol miktarlarının arttığı saptanmıştır (8).
* Erkeklerde en büyük sorun ise ilaç
kullanımından sonra testosteron hormonunun durumudur. Bu konuda sporcuların testlerinden
yeterli veri elde edilememiş ise de,
literatürde bu konuda ilaç kullanımından 2 ila 3 ay sonra vücuttaki
testosteron miktarında artış olmasına karşın ilacın kesilmesinden sonra vücut
testosteron miktarı kullanımdan önceki miktarından altına düşmektedir (2).
Yaptığımız anket
çalışması sonucunda sporcular arasında yasal olmayan ilaç kullanımının % 27.16
oranında olduğu ve bunun steroit türü ağırlıklı kullanıldığı belirlenmiştir. Bu
kullanımın olumlu ya da olumsuz sonuçları bilimsel olarak saptanmasına karşın
kullanan sporcuların psikolojik yaklaşımları nedeni ile olumsuz sonuçları kabul
edilmemektedir.
Sonuç olarak, tüm hekimler, spor bilimcileri, antrenörler
olarak el ele verip kolay yoldan değil, sağlık bilimlerinin koruyucu ve tedavi
edici özellikleri ile kullanarak modern antrenman araç ve yöntemleri ile performans
grafiğini arttırmayı amaçlamalıyız. Dünya'da spor alanında üst düzeyde başarılı
olmuş ülkeler bile dopingi geliştiren teknolojiye paralel olarak
kullandıklarını basın ve diğer kitle iletişim araçları ile öğrenmekte ise de bu
ilaçların yan etkilerinin kaldırılmasının mümkün olduğuna dair herhangi bir
çözüm yolu olmadığınında tüm kamuoyu ve spor camiasına anlatılması gerektiği
inancındayız.
LİTERATÜR
1.
AKGÜN, N: Egzersiz
Fizyolojisi, Ege Üniversitesi Basımevi, ss. 347-359., İZMİR -1986
2.
ALEN, M.: Effect and side
effect of Hormon Doping, International Athletic Foundation Word Symposium on
Doping in Sport pp. 149-164, FLORENCE - 10-12 May-1987
3.
DONIKE, M. : 1988 Seoul
Olimpiyatları sonrası seminer notları. KÖLN, 1989
4.
FOX, A.R. : The
Pysiological Basış of Physica! Education and Athletics, Saunders Col-lage, pp;
631-644, NEW YORK-1988.
5.
HARİRİ, N. : Fizyoloji
Atlası, Sermet Matbaası, ss. 212-250, KIRKLARELİ- 1985
6.
HOLLMANN,
W, HETTİNGERT, T. : Arbeits und
Trainingsgrundlagen, STUTTGART-1980
7.
KAYAALP,
S.O. : Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji, Nüve Matbaası, Cilt, 3, ss. 2100-2125, ANKARA-1983
8.
RAHLİKA, P. : Lipid and
Lipoprotein metabolisim during androgenic Steroid Doping, International
Athletic Foundation Worl Symposium on Doping, pp; 165-173, FLO-RENCE-10-12 MAY,
1987.
Yayına
Hazırlayan : Aykut EMANET